276°
Posted 20 hours ago

The Speech (Nutuk) English Edition

£9.9£99Clearance
ZTS2023's avatar
Shared by
ZTS2023
Joined in 2023
82
63

About this deal

Söz, konuşma; söylev anlamında kullanılan nutuk, “bir topluluğa düşünceler, duygular aşılamak amacıyla söylenen, uzunca, coşkulu ve güzel söz, nutuk, hitabe” şeklinde tanımlanabilir. Diğer yandan söylev ile eş anlamlı olduğu konusunda hemen herkesin hemfikir olduğu nutuk, “bir kalabalığa karşı söylenilen söz; söyleyiş, söyleme kuvveti ve hassası; eski dervişlerce büyük bilinen kimselerin manzum sözleri” olarak da gündelik hayatta sıkça kullanılmaktadır.

Birinci Dünya Savaşı sonrasında ülke çok kötü koşullarda iken dönemin padişahı Mustafa Kemal'e bir görev verir. Rütbesi 3.Ordu Müfettişliği idi. Görevi ise Samsun ve çevresinde çıkan isyanları ve karışıklıkları önlemek, halkın yatışmasını sağlamaktı. Bu durum onun için bir fırsat yaratıyordu. İzmir'in işgali ve Mondros'un metinleri onu bir şeyler yapmaya mecbur kılıyordu. Samsun'a geldiğinde durum hakkında raporlar tuttu ve bunları padişahla paylaştı. Fakat padişah bu duruma sessiz kaldı. Bunun üzerine daha güvenli bulduğu Amasya'ya geçti. Burada silah arkadaşları ile birlikte bir genelge yayımladı. Bu genelge İzmir'in işgalinin haksız olduğunu bildiren ve halkı protesto yapmaya çağıran bir belge şeklindeydi. Hatta günümüz tarihçileri bu genelgeyi "İhtilal Bildirisi" olarakta tanımlarlar. Fakat bazı sorunlar ortaya çıktı. Mustafa Kemal'in bazı silah arkadaşları bu belgenin altına imza atmak istemezler. Israrlar üzerine atarlar fakat Refet Bey (Bele) kağıdın altına sadece bir nokta koyar. M.Kemal Nutuk'u okuduğu sırada bu durumu eleştirel bir dille anlatır. Amasya Genelgesi'ni Erzurum ve Sivas Kongreleri izlemiştir. Bu kongrelerde bütün doğu illeri tek bir cemiyet altında birleştirildi aynı zamanda başka bir devletin himayesi altında yaşamak yani manda ve himaye kesin bir şekilde reddedildi. İstanbul Hükümeti ile görüşmeler yapıldı. Temsil Heyeti kuruldu. Amasya Protokolü sonucunda meclis yeniden açıldı. Misakımilli yani ulusal sınırlarımız açıklandı. Bu sırada İstanbul işgal edildi. Olağanüstü meclis toplandı ve cumhuriyet dönemi böylelikle başlamış oldu. Others holding a different opinion already appeared to regard the dismemberment of the Empire as an accomplished fact and sought only their own safety. My above explanations are inclusive of the leading motives of these three kinds of propositions. I did not think any of these three proposals could be accepted as sagacious, because the arguments and considerations on which they were based were groundless. In reality, the foundations of the Ottoman Empire were themselves shattered at that time. Its existence was threatened with extermination. All the Ottoman districts were practically dismembered. Only the fatherland, affording protection to a mere handful of Turks, still remained, and it was now suggested also to divide this. Such expressions as: the Ottoman Empire, Independence, Padisah-Caliph, Government - all of them were mere meaningless words. Whose existence was it essential to save? And with whose help? And how? Therefore, what could be a serious and correct resolution? In these circumstances, one resolution alone was possible, namely, to create a New Turkish State, the sovereignty and independence of which would be unreservedly recognised." [9] Taha Parla, Türkiye'de Siyasal Kültürün Resmi Kaynakları - Cilt 1: Atatürk'ün Nutuk'u, İletişim Yayınları, İstanbul, I landed at Samsun on the 19th May, 1919. This was the position at that time: The group of powers, to which the Ottoman Empire was one, has been defeated in the Great War. The Ottoman Army has been surrendered in all directions and an armistice with harsh terms has been signed. During the years of Great War, the people were exhausted and driven to poverty. Those who had sent their nation to war have now escaped, their only anxiety being their own welfare. Vahdettin, the one carrying the titles of Sultan and Caliph, degenerated; only dreaming of the ways to save his thrown[ sic]. The government under the grand vizirate of Damat Ferit Paşa, without honor, frightened and incompetent, under the command of the sultan and in the same boat as him, ready to accept anything for the sake of their lives."I. Dünya Savaşı nihayete erdiğinde Mondros Ateşkes antlaşması imzalanması ile vatan topraklarını paylaşılacaktı. Fakat duruma el koyan Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak milli mücadelenin temellerini attı. 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM’nin açılmasına önder olan Mustafa Kemal Meclis tarafından da Hükümet Başkanı seçildi. 5 Ağustos 1921’de yine Meclis tarafından Başkomutan seçildi. Sakarya Savaşı’nın kazanılmasındaki büyük emeklerinden dolayı Gazilik unvanı ve Mareşallik rütbesi ile şereflendirildi. 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edildi ve Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı koltuğuna oturdu. 1934 yılında Gazi Mustafa Kemal’e meclis “Atatürk” soyadını lâyık gördü. The Republic of Turkey was founded in 1923 as a modern nation‐state. The years preceding this, 1919 to 1922, are seen by the Turks as the years of their struggle for independence (millî mücadele), led by Mustafa Kemal (1881–1938), later known as Atatürk and the first president of the republic. On October 15–20, 1927, Mustafa Kemal presented his famous six‐day speech (Nutuk) at the General Congress of the Republican Party (Cumhuriyet Halk Partisi), giving his own account of the War of Independence. Mete Tunçay, Türkiye Cumhuriyeti'nde Tek-Parti Yönetiminin Kurulması, Yurt Yayınları, İstanbul, 1981. Alaranta, Toni (2008). "Mustafa Kemal Atatürk's Six-Day Speech of 1927: Defining the Official Historical View of the Foundation of the Turkish Republic" (PDF). University of Turku, Finland. p.117.

Mustafa Kemal, bu hitabıyla geçmişte yaşanılan sıkıntıların bir daha tekrar etmemesi için Türk milletinin istikbali olan gençlere hayati öğütlerde bulunmuştur. Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'ndaki yenilgisiyle birlikte ortaya çıkan karanlık manzaranın tasviri ile başlar. Bu karanlık şartlarda dahi Türk gençliğinin ödevinin Türk istiklal ve cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve savunmak olduğu ifade edilir. Now, Gentlemen, I will ask you what decision could have been arrived at under such circumstances for salvation? As I have already explained, there were three propositions that had been put forward: a.mlf., “Siyaset Adamı Tarihçi Olunca: Atatürk’ün Nutuk’u Üzerine”, Savaş, Devrim ve Uluslaşma (trc. Ergun Aydınoğlu), İstanbul 2005, s. 3-13.Sesli Kitap, Nutuk konuşma, seslenme, hitap etme anlamlarında kullanılan bir kelime olarak Türkçe’de söylev olarak da bilinmektedir. Nutuk deyince akla, Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyet döneminde onuncu yıl münasebetiyle parti kongrelerinde yaptığı genel kurul konuşmaları gelmektedir. Nutuk, hitabe şeklinde kağıttan nakledilen sözler olarak hazırlanan bir metindir. Kasım 1938 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’nda hayatına veda etti. Tüm ülkeyi yasa boğdu. Ancak inkılapları ve ülkemize kazandırdıklarıyla kalbimizde sonsuzluğu ulaşmış bir liderdir.

Asda Great Deal

Free UK shipping. 15 day free returns.
Community Updates
*So you can easily identify outgoing links on our site, we've marked them with an "*" symbol. Links on our site are monetised, but this never affects which deals get posted. Find more info in our FAQs and About Us page.
New Comment